Otuz yıldır snowboard ve kayakla profesyonel düzeyde ilgilenen ve Türkiye’nin uluslararası geçerliliği olan ilk snowboard eğitmen sertifikasının sahibi Timuçin Doğan, herkese bir board (tahta) sporu -snowboard, kaykay, kitesurf – ile karada, havada ya da denizde ilgilenmesini öneriyor.
İşletme eğitimi almasına rağmen 14 yaşında tanıştığı kış sporları, özellikle de snowboard, aşkının arkasından giden Timuçin Doğan, Avustralya’da spor akademisi düzeyinde kayak ve snowboard kariyeri ve eğitmenliği yapmış. Türkiye’nin uluslararası geçerliliği olan ilk snowboard eğitmen sertifikasının sahibi olan Doğan’ın favori markası 20 yıldır, başarılı gelişmelere imza attığını dile getirdiği Rossignol.
Snowboard merakı ne zaman ve nasıl başladı? Sizi bu sporu yapmaya yönelten ne oldu?
Rahmetli babamın şark görevi nedeniyle Erzurum Palandöken Kayak Tesislerinde kış sporları ile tanışma fırsatı buldum. Henüz 14 yaşındaydım. Daha sonra Kartalkaya Dorukkaya Otel’de çalışırken, Amerika’dan gelen bir misafirin getirdiği snowboard vasıtasıyla snowboard sporu ile tanıştım. Hem ayakkabı numarası hem de snowboard kullanmam gereken ölçüden büyük olmasına rağmen, kaykay geçmişimden gelen tecrübeyle, kaykay tekniklerini uygulayarak yarım gün içerisinde, büyük uğraşlarla bir basit dönüş yapmayı başardım. Ayak numarasını uydurabilmek için kayak ayakkabısının innerboot’unu içine yerleştirerek ayağıma göre olmasını sağladım. Dönemin imkânsızlıklarına rağmen bir çözüm üreterek snowboard yapmak için çaba sarf ettim. Bu, snowboard’a başlarken yaşadığım ilginç bir olaydı.
Mesai saatlerimden arta kalan zamanlarda, otel yönetiminden habersiz, güneş doğarken ya da mesai sonrası gün batarken snowboard yapmam da ayrı bir heyecan oluyordu.
Snowboard, hobi/keyif/spor olmaktan çıkıp ne zaman sizin için profesyonel bir uğraşı halini aldı?
1995 yılında Avustralya’da, 1997 yılında da Türkiye’de açılan antrenörlük kursları ile profesyonel snowboard kariyerim de başlamış oldu.
Yılın her anı yapılabilen bir spor değil snowboard. Kayamadığınız dönemlerde ne yapıyorsunuz?
Önceden Türkiye’de sezon kapanınca yurtdışında hâlâ kış sporlarının aktif olarak yapılabildiği yerlerde snowboard yapmaya devam ediyordum. Ayrıca sezon dışı zamanlarda snowboard’a paralel sporlar olan kitesurf ve kaykay yaparak snowboard’a olan özlemimi gidermeye çalıştım.
Türkiye’de ve yurtdışında favori pistleriniz nereler? Neden?
Türkiye de şüphesiz Timo Snowpark Dorukkaya pistlerinin doğal yapısı snowboard’un bütün oyun alternatiflerine (çamlar, doğal çanak yapıları, kayalar, çukurlar, engeller vb.) sahip olması nedeniyle benim öncelikli tercihim.
Yurtdışında ise Avustralya’daki Mt. Buller Snowpark ve İsviçre’deki Diablere Budokan Summer Camp’i beğeniyorum.
Hangi marka ürünleri tercih ediyorsunuz? Neden?
1997 yılından bu yana Rossignol kullanıyorum. En beğendiğim özelliklerinden biri çok sağlam olması. Ayrıca son yıllarda bağlama kalitesini yükseltmesi, bağlama duyarlılığını artırması, Reverse Camber (Amptech) teknolojisini kullanması önemli gelişmeler. Özellikle son iki yıldır kullandığım Jibsaw modelini tercih ediyor, çok beğeniyorum.
Snowboard ile ilgilenenlere ya da ilgilenmek isteyenlere “Mutlaka yap!” veya “Sakın ha!” diyeceğiniz noktalar, vereceğiniz tüyolar var mı?
Öncelikle mutlaka eğitim almaları gerektiğini vurgulamak istiyorum. Özellikle Kasksız kaymamalarını ve diğer güvenlik ekipmanlarını kullanmaları gerektiğini unutmamalarını hatırlatmak istiyorum.
Unutamadığınız bir anınızı, ilginç anekdotu bizimle paylaşabilir misiniz?
Bir sabah uyandığımda yağan toz karı camdan görüp snowboard’u alarak karda ilk bıraktığım izi yaşarken, toz karın nefesimi kesip heyecanımı doruklara çıkarmasını unutamam. Bana verdiği heyecanı ve keyfi her zaman hatırlarım.