Nerdeyse 30 yıldır koşan ve bunun son 10 yılında ultra maratonlara, macera koşularına katılarak insan üstü bir efor ortaya koyan Faruk Kar, bugüne kadar Likya Yolu’nda da koşmuş, Şili’deki Tantauco Expedition Race Chilo’ya da katılmış. Uzun zamandır dünyada kabul gören, ultra maratonlarda en çok kullanılan Salomon marka ürünlerle gerçek anlamda “başarıdan başarıya koşan” Kar, macera ve ultra maraton yarışlarına katılmak isteyen kişilere sabırla uzun mesafe koşmalarını ve bu koşuları inişli çıkışlı arazilerde yapmalarını tavsiye ediyor.
1973 yılında Antakya’da, 10 çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak Asi Nehri’nin kıyısında doğmuş Faruk Kar. Lise yıllarında başlayan koşu tutkusu onu mesafe koşucusu olmaya ve devamında da beden eğitimi öğretmeni olmaya sevk etmiş. 1996 yılında Marmara Üniversitesi BESYO’dan mezun olan Kar, öğretmenlik yapmaya başlamış. Öğretmenlik görevi boyunca bir yandan da antrenörlük yaparak birçok sporcu yetiştiren Faruk Kar, son 10 yıldır macera yarışları ve ultra maraton dallarında ülkemizi temsil ediyor. Kar, ülkemizin doğal ve kültürel güzelliklerini dünyaya tanıtmak için sponsorlarla işbirliği yaparak her iki branşta da yarışmalar düzenliyor.
“Çocukluk hayalimin peşinden koşuyor, dağlarda, çöllerde kaybolmaya çalışıyorum”
Henüz 8-9 yaşındayken en büyük hayalim uçsuz bucaksız bir çölde fırtınaya kapılıp kaybolmaktı. O günden beri çöllerde, dağlarda kaybolmaya çalışıyorum. Koşuya başlamamın ana sebebi en büyük abimin evin duvarında asılı duran atletizm madalyaları ve siyah-beyaz televizyon zamanlarında izlediğim olimpiyatlardı. Üniversite bittikten sonra Team Touareg Türk Macera Takımı’nın kurucusu olan Ali Rıza Bilal ile tanıştım. Bana takıma girmemi teklif etti. Gerçek macera böylece başladı. Dört kişiden oluşan takımımızla dünyanın birçok coğrafyasında yarıştık.
“Yarışlarda mümkün olduğu kadar az besinle ve az suyla koşmayı öğrettim vücuduma”
20 yıllık spor hayatımda hiç özel bir beslenme programım olmadı ne bulduysam yedim:) Şimdiye kadar ek sporcu gıdaları ve benzerlerini kullanmadım. Yarışlarda mümkün olduğu kadar az besinle ve az suyla koşmayı öğretim vücuduma. Bu, ultra maratonlarda ve macera yarışlarında çok önemlidir. Çünkü bu uzun yarışlarda neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz, suyunuz yiyecekleriniz bitebilir. Ayrıca taşıdığınız çanta mümkün olduğu kadar hafif olmalı. Antrenmanlarımı genelde arazide yapıyorum. Haftada 100 km civarında koşuyorum. Katılacağım yarışın özeliklerine göre antrenmanım çok değişkenlik gösteriyor.
“Türkiye’den Likya Yolu, yurtdışından Ultra-Trail du Mont-Blanc”
Türkiye’deki favori parkurum Likya Yolu. Burada aynı zamanda her yıl Uluslararası Likya Ultra Maratonu düzenleniyor. Çok keyifli bir parkur, herkese tavsiye ederim. Beğendiğim diğer parkurlar; Cunda Adası parkuru; İstanbul’da Belgrad ve Aydos ormanları. Yurtdışında Fransa’da Ultra-Trail du Mont- Blanc, İtalya’da Lavaredo Ultra Trail ve Şili’de Tantauco Expedition Race Chilo en beğendiğim parkurlar.
“Ultra maratonlarda en çok kullanılan Salomon markasını tercih ediyorum”
Bir mesafe koşucusu için en önemli şeylerden biri malzeme seçimi. Çünkü kullandığınız tüm malzemeler çok pratik ve konforlu olmak zorunda. Ayrıca parkurun şartlarına göre seçim yapmak gerekiyor. Ben uzun zamandır dünyada kabul gören, ultra maratonlarda en çok kullanılan Salomon markasını tercih ediyorum.
“Kendiniz için koşun, koşmayı bir yaşam felsefesi haline getirin”
Benim gibi macera ve ultra maraton yarışlarına katılmak isteyen arkadaşlara sabırla uzun mesafe koşmalarını ve bu koşuları inişli çıkışlı arazilerde yapmalarını tavsiye ederim. Buldukları her tepeye tırmansınlar. Koşmayı yarışmak için değil kendileri için yapsınlar, keyif alsınlar, bir yaşam felsefesi haline getirsinler.
“Koşu sırasında kaybolup sağanak yağmurdan kaçarken domuz ahırına sığınmak zorunda kaldık”
2011 yılında İtalya’da yapılan Sardinia Raid Adventure yarışında takım arkadaşım Utkuer ile arazide kaybolduk. Bir de üzerine sağanak yağışa yakalanınca bir domuz ahırına sığınmak zorunda kaldık. 2008 yılında Şili’de düzenlenen Patagonia Expedition Race macera yarışında takım içinde ekmek kırıntısı için kavga çıktı desem yeridir:) Bu, 600 km’lik gerçekten zorlu bir yarış.
Bir haftada Demirkazık’tan Fransa’ya
13 Ağustos 2016 tarihinde Salomon Turkey takımından arkadaşları Utkuer Yaşar ve Elena Polyakova ile birlikte Aladağlar Sky Trail yarışına katılan Faruk Kar, 3500 metrenin üzerinde 46,8 kilometrelik parkuru koştu. Hemen ardından Fransa’ya uçan Kar, 19-21 Ağustos tarihleri arasında, takım arkadaşları Aykut Çelikbaş ve Utkuer Yaşar ile Ultra Tour des 4 Massifs’e katılarak üç günde 160 kilometre koştu.